Eğitim dünyasında en sık karşılaştığım yorumlardan biri "eğitim çok güzeldi, çok güldük" tarzında geri bildirimdir ve beni hep ürkütmüştür. Gülünen eğitim iyi eğitim midir? Zor soru, sıkıcı geçmemiş bir eğitim olabilir ama davranış değişikliğine ne kadar yansıdığına baktığımızda içinin boş olduğunu görürüz. Toplam altı saat bir konuşmacıyı dinlediğiniz ve bazı grup tartışmalarına katıldığınızı düşünelim, sonuç olarak hatırınızda böyle bir eğitim gününden kendi hayatınızda sorguladığınız ve "ben bunun üzerine gideyim" dediğiniz iki konucuk varsa ne mutlu size.

Bugüne kadar kendimi almış olduğum eğitimler içinde ön sıraya koyacağım ve hiç unutmayacağım eğitim yelkenli üzerinde fırtına eğitimi olmuştur. Eğitimin %90'ı değerlendirme, planlama, "eğer" sorularına cevapları bulma ve hazırlıkla geçmişti, %10'u ise 24 saat süren yer yer 3-4 metre dalgaların olduğu ve rüzgarın saatte 80-110 km hızla estiği ve çok yüksek özgüvenle yaptığımız, Ege'de feribot seferlerinin dahi iptal edildiği bir havada yaşadığımız yelken seyriydi. Peki böyle bir eğitimden cebime ne koyarak eve döndüm ?

• Koyda, iskelede, bağlıyken kaçak gelirse veya şiddetli deprem olursa orada bekleme, denize çık.
• Hep hazırlıklı ol, acil bir durumda, ağır havada gerekebilecekler elinin altında hazır olsun.
• Kimseden medet ummayacaksın, bir panik halinde PAN PAN ÇAĞRISI yaparken panikten dolayı koordinatlarını okuyamayan çok insan gördüm ve duydum.
• Misafirleriniz sizin canınızı kurtarır, ilk işiniz bir misafiriniz varsa ona temel MOB manevrasını, motor çalıştıma ve manevrayı, telsizde iletişimi, güvenlik ekipmanının yerini ve nasıl kullanılacağını öğretin. Denize düşmeniz veya bilinç kaybetmeniz halinde tekneyi abrayıp sizi kurtaracak tek kişi misafiriniz.
• Motor seyrinde mümkün mertebe karadan asgari bir mil açıktan seyir yapın, bir motor arızasında yelkeninizi açıp kendinizi kurtaracak veya makinenize müdahale edebilecek zamanınız mesafeniz olsun.